4 Temmuz 2009 Cumartesi

Hep biryerlere, birşeylere yetişme telaşı içindesin değil mi? Müşfik KENTER

Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok, Fast live, Fast food, Fast music, Fast love…
Dikte ettirilen yükselen değerler, in ler, out lar…
Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız
Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında
Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda
Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor

Kaynak: www.kendinigelistir.com

2 Temmuz 2009 Perşembe

Sevdiğim bir şarkının sözleri..

Sene 2003 olsa gerek, üniversite sıralarında taze bir mühendis adayıyım, bir arkadaş vasıtasıyla elime geçti müzik cdsi. Grubun adı Falso, Hacettepeli arkadaşların oluşturduuğu bir grup.. Bir şarkı dikkatimi çekiyor, dnliyor dinliyor, tekrar dinliyorum. Duygular arasında dolaştırıyor beni, adını bile tam hatırlayamadığım bu şarkının sözleri bu gün bile dimağımdaki yerini alıyor. Aynen şöyle:

Dün gece penceremenden şarkılar yazdım sana
Bilmem duydun mu beni..
Dün gece bir martıya fısıldadım ismini
Bilmem buldu mu seni..

Şimdi yalnızım dilimde eski bir şarkı
Yürürüm bomboş sokaklarda
Seni ararken gözlerim doldu yine
Unutma beni uzaklarda..

Beni sen anlardın, tek sen..
Sen de gittin neyleyim ben..

Beni sen anlardın, bir sen..
Sen de gittin neyleyim ben..