30 Mart 2013 Cumartesi

Artık hırsızlığın şekli de değişti: Facebook üzerinden avlanmayın.

Bir önceki yazımda KOBİ'lere bazı tavsiyelerde bulunmuş ve yaptıkları BT yatırımlarında güvenlik kalemini de planlamalarını önermiş, güvenlik yatırımlarının öneminden bahsetmiştik.

Bu gün ise sosyal medya araçlarındaki savunmasız kullanıcılara yönelik bir paylaşımım ve bir kaç önerim olacak.

Öncelikle açık hedef şeklinde olan ve şu an listemde canlı canlı yapılan bir saldırıyı da hızlıca paylaşalım, uyarımızı yapalım. Yazıyı akabinde hızlıca güncelleyeceğim.

Saldırganımız arkadaşınıza ait hesabı ele geçiriyor. Sonrasında size onun ağzından yazdığı mesajlar ile sizden kontör ya da mobil ödeme sistemi üzerinden para istiyor. Genel yalan ise aynı; yolda kaldım, zor durumdayım, konuşamam vs. Lütfen bu tarz bildirimlere itibar etmeyiniz, arkadaşınızın telefonu var ise sizde acil irtibat kurup, durumu onaylatınız.

Şu anki canlı saldırı ise hesabı çalınan bir arkadaşımın hesabı üzerinden mobil ödeme sistemi üzerinden fayda elde etme amacı taşıyor. Bizim örneğimizde size direkt bkal50 (50 kontör miktarıdır burada) yazıp, 7979'a gönderip, gelen pini bana gönderir misin canım, yok yarışma yok bilmem ne dedikleri zaman itibar etmeyiniz. Sonrasında Türk oyunu olan Metin2'de sizden aldığı ve sizin gsm operatörünüz üzerinden yaptığınız ödemeden elde ettiği puanları oyun içerisinde kullanıyor. Belki de oyun içerisinde kontörleri satıp, nakite çeviriyordur. PIN hali hazırda Personel Identification Number (Kişisel Tanılama Numarası) demektir ve her hangi bir sisteme erişim talebi yapan kişinin gerçekte hesaba sahip kişi olduğunu doğrulama amacı taşıyan, artık ilkel kalmış bir yöntemdir. Kişisel bilgileri de lütfen ama lütfen paylaşmayınız.

Burada düşündürücü olan ise oyun gibi eğlence amaçlı mecraların dahi hırsızların hedefi içerisinde olmaları, belki de karşımızdaki saldırgan oyun içerisinde aşırı hırslanmış bir ufaklıktır. Her ne olursa olsun karşımızda bir sebepsiz zenginleşme ve kandırma mevcut. Bunun teknoloji ile yapıldığı düşünülürse direkt dolandırıcılığa doğru gidiyor iş. Şahsın arkadaşımın kişisel haklarına verdiği zarar ve sızdığı sistemden kişiye verdiği zarar ise cabası.

Basit saldırganların en çok kullandıkları yöntem ve hırsızlık metodu bu dur. İnternet kafelere kurdukları keylogger tarzı programlarla, gizli soru tahmin yöntemleri ya da rastlantısal ele geçirdikleri şifrelerle bu saldırıları gerçekleştirerek olabildiğince gelir elde etmeye çalışırlar.

Daha önceki benzeri bir olayda ise facebook hesabı ele geçirilen başka bir arkadaşımın listesindeki insanlara sıradan onun ağzından yazarak kontör talep etmişler, kontörlerin şifrelerini almış, insanları maddi zarar uğratmışlardı. Facebook hesabına hacklenen mail adresi üzerinden gelmişler ve maalesef mail adresindeki maillerin de bir güzel yedeklerini almışlardı. Tahmin edersiniz ki gelen mail kutusu kredi kartı ekstreleri, faturalar ve kişisel bilgi içeren başka mailleri barındırıyordu.

Öneriler kısmına gelince:

  1. Sosyal medya mecralarını kullanırken geliştiricisini bilmediğiniz uygulamaları kurmaktan kaçınınız. Facebook sizi kurduğunuz uygulamanın erişim yapabileceği bilgilere yönelik uyarmaktadır, uyarıları okumadan kabul etmeyiniz.
  2. Facebook üzerine paylaşılan ve sizi bir dış bağlantıya yönlendiren web sayfalarına dikkat ediniz. Özellikle bu tarz sayfalara kişisel bilgi, mail adresi, hele hele şifre vs girmeyiniz.
  3. Gelen linke tıkladıktan sonra sizi facebooktan çıktınız, şifrenizi tekrar giriniz tarzı uyarılara yönlendiren sayfalara dikkat ediniz. (Sizi kendi hazırladıkları tuzak sayfaya yönlendirip, şifrenizi alabilirler.)
  4. Internet kafa ya da umuma açık yerlerden şifrenizi girerken dikkatli olunuz, sanal klavye kullanınız. Mümkünse hesaplarınıza bu tarz yerlerden girmeyin. Girdiyseniz de DeepFreeze tarzı uygulamaların olduğu ve her seferinde ayarların başa döndüğünden emin olunuz.
  5. Şifrelerinizi internet üzerinden mail yoluyla vs paylaşmayınız. Çok özel durumlarda paylaşırsanız hemen değiştiriniz.
  6. Facebook, twitter gibi hesapların güvenlik ayarlarını biraz kurcalayıp, güvenlik seviyesini artırınız. Facebookun bilgisayar tanımlama ekranları vs vardı, bunları aktifleştiriniz.
  7. Bir mail adresinizi açamadığınız zaman şüphelenip, derhal mail adresinizle alakalı sosyal medya araçları hesaplarınızın ayarlarını değiştiriniz. Yeni bir mail adresi tanımlayınız.
  8. Arkadaşlarınız ile konuşurken, sizden talepte bulundukları anlarda arkadaşınızı doğrulayınız. Telefon ile ulaşınız ya da özel bir kaç soru sorup, cevap isteyiniz.
  9. Hesap şifrelerinizi belirli aralıklarla değiştiriniz.
  10. Kafe, restoran gibi yerlerin kablosuz ağlarını kullanıyorsanız mümkünse internet bankacılığı gibi hizmetleri kullanmayınız. Korunmaya yönelik ayarları yapılmamış bir ağ üzerinden bilgileriniz alınabilir. Şifreleriniz okunabilir. Ben özellikle kafeleri çok tehlikeli buluyorum.
Bu örnekler ve öneriler artırılabilir. Burada önemli olan bizlerin farkındalığını artırmaktır. Hırsızların yöntemleri, beklentileri her geçen gün değişiyor. Eskiden direkt çantalara asılan hırsızlar artık kişisel bilgilerimizi ve mobil ödeme yöntemlerini hedef belirliyorlar. Ve dahada önemlisi saldırı yöntemlerini uygulamak için dahi olmak gerekmiyor.

Başkaları tarafındna tasarlanmış, güvenlik açıklarını bulup, sunan bir sürü hazır araç internet üzerinde mevcut. Geçenlerde modem üzerinden Whatsapp mesajlarını çözen aracı bile bir yerlerde görmüştüm. Canı sıkılan 15 yaşındaki bir çocuk dahi, güvenlik ayarları yapılmamış bir modem üzerine tuzak kurup, avlarını bekleyebilir. Çalıştırılan bilgisayarlarda geçmişte girilmiş şifreleri bulup, okuyan; ağ üzerinden şifre dinleyip çözen yazılımlar da cabası. Olağanüstü durumlar için tasarlanmış bu yazılımları kötü amaçlar için kullanan hırsızlar size özel ve gelir elde edebilecekleri bilgileri kullanabiliyorlar.

Günümüzde Facebook üzerinden banka şubeleri bile açılmışken, mobil ödeme sistemleri bu derece yaygınlaşmışken, cephe her geçen gün genişliyor iken biz kullanıcılara düşen sorumluluk dikkatli olmak ve şüphe içeren durumları yetkililer ile paylaşmaktır.

Güvenle kalın.

24 Mart 2013 Pazar

KOBİ'lere tavsiyeler: Bilişim suçlarının hedefi olmayın..

Geçen hafta içerisinde aldığım bir telefondaki ses ülkemizde faaliyet gösteren KOBİ'lerden birisini Mali işlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı idi. Sunucularından birisine bilgisayar korsanları tarafından sızıldığını ve konuya ilişkin nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini soruyordu bana.

Başınıza bu şekilde bir olay geldiğinde yapmanız gerekenler hakkında bilgiyi bu adreste bulabilirsiniz: http://bilisimsuclari.iem.gov.tr

Örnek olayımızda durumu anlamak adına sunucu'da nelerin olduğunu ve korsanların sisteme sızdıklarını nasıl anladıklarını sordum. Cevap oldukça basit, sorularıma aldığım cevaplar ise kara mizah derecesinde idi. Sunucuda önemli uygulamalar, veri tabanları, yazışmalar ve daha önemlisi bir de bunların yedekleri mevcut idi.

Korsanların yaptıkları tespit ettikleri bir açıkla sistemde yer alan network üzerinden paylaşımda olan dosyaları, bir dizine kopyalamak ve dizinde sıkıştırdıkları bu dokümanları şifrelemek idi. Sistemdeki önemli dokümanlarını Gutman metodu ile geri dönülemeyecek şekilde sildiklerini söylüyorlardı. (Recovery'nin işe yaramayacağından bahsediyorlar.) Sistem üzerinde ele geçirilmiş yüksek yetkili bir kullanıcı hesabı, ya da sistemde tanımlanmış yeni bir kullanıcı izi mevcut değildi. Sunucuya erişim gerçekleştiren IP adresleri incelendiğinde korsanların Hindistan senin, Brezilya benim gezdikleri görülüyordu. Şifreledikleri dosyanın uzantısını da her hangi bir çözme işlemine karşı silmiş olmaları idi. Sunucuya bıraktıkları text dosyasının içerisinde sisteminize sızdık. dokümanlarını geri istiyorsanız bizimle mail ile iletişim kurun. Şartlarda anlaşırsak sisteminizi size eski hali ile teslim edeceğiz ve sisteminizdeki açığı da kapatıp, çıkacağız.

Sonradan web üzerinden biraz araştırma sonucunda aynı suça konu olan irili, ufaklı işletmeler olduğunu gördüm. Her birine ayrı tutarlar teklif ediyorlar. Sonrasında ise pazarlığa giriyorlardı. Şifreledikleri dokümanlar şayet bir veri tabanı yedeği ise tutarlar yükseliyordu. Tabii web üzerinden sızdıkları sistem sahibi hakkında biraz bilgi edinip, fiyatlarının ona göre belirliyorlardı. Davranışları ve yazışmaları oldukça kibar. Pazarlık esnasında Rus ortaklardan bahsedip, olayın heyecanın artırıyorlar. Tabii tutarlar dolar üzerinden, ödeme ise alternatif ödeme yöntemleri ile gerçekleştiriliyor. Banka hesapları üzerinden değil.

Nette biraz araştırınca konuya ilişkin bir blog yazısına rastladım, örnek olaydaki ile aynı yöntemden bahsediyordu. Blog sahibini aradım, konuştuk biraz. Aynı olay başından geçen bir şirket yardım istemiş kendisinden, 3 günlük kayıpları olmuş, çalışanlarına biraz mesai yaptırıp, sistemdeki kaybı gidermişler. ellerinde hali hazırda yedek olduğu için ucuz atlatmışlar ama korsanlarla sıkı bir pazarlığa da tutuşmuşlar. 3bin dolardan bahseden korsanımız, tutar cebimden çıkacak diyen bilgi işlem personeline iyilik yapıp, 2 bin tutara inmiş. alış veriş gerçekleşmemiş. Bloğunda korsanlara ilişkin yazı yazan arkadaşa, günde nereden baksanız 2-3 tane telefon geliyormuş, ne yapmaları gerektiği konusunda. Varın şebekenin kazandığı parayı siz düşünün.

Gelelim yazının asıl kısmına Bilgi Teknolojileri konusunda yatırım yapmayı erteleyen, alt yapıyı oluşturmadan direkt CRM, ERP çözümleri kullanmaya yönelene KOBİ'lerimiz bu tarz saldırıların açık hedefi oluyorlar maalesef. İşletmelerinde driver yüklemek, office programları kurmak konusunda bilgi sahibi arkadaşları çalıştırmalarının yeterli olacağı hatasına düşüyorlar her zaman.

Elbette kurum çalışanlarına Bilgi Teknolojileri kullanımı konusunda destek sunacak paydaşların olması da önemlidir. Peki ya güvenlik? Gereksiz yatırım olarak düşünülen güvenlik çözümleri ve danışmanlıkları KOBİ'lerimizin çoğuna fazla geliyor, sonrasında bu tarz saldırıların hedefi oldukları zaman sığınacak liman arıyorlar. Girişimcilerin ya da idari yöneticilerin elbette teknik konulara hakim olmaları beklenemez, onlar açısından en önemli olan nokta çözüm ortağı olarak çalışan firmaları iyi seçmeleri ve firmanın güvenlik konusuna önem verdiklerinden emin olmalarıdır.

Benim bu konuda önerebileceğim bir kaç nokta olabilir. Öncelikle Bilgi Teknolojileri yatırımlarından işin güvenlik kısmını önemsemeleri ve aşağıdaki hususlara dikkat etmeleridir:

  • Öncelikle nasılsa hizmet alıyorum düşüncesiyle kulağınızın üzerine yatmayın. Size hizmet sunan firmanın Teknik Destek Hizmetleri sunarlarken Bilgi Güvenliğine de dikkat ettiklerinden emin olmaya çalışın hatta belirli aralıklarla rapor isteyin. Sundukları hizmetleri yazılı olarak size raporlamalarını isteyin.
  • Mümkünse sözleşme yaparken işletme ile Servis Seviye Anlaşması (SLA) belirleyin, sistemlere minimum erişim süresi, sistemleri minimum ayağa kaldırma sürelerini kesinlikle belirleyin. Cezai şartları dahi koyun.
  • Sunucularınızı önem derecesine göre puanlayın ve önem derecesine göre sıralayın. Özellikle yüksek önem verdiğiniz varlıklarınızın hassasiyet ile korunmasını sağlayın.
  • Sunucularınızı asla ama asla direkt internet erişimine açmayın. Bir Firewall arkasından erişim sağlanmasına özen gösterin. Bunu size hizmet sunan firmadan isteyin.
  • Belirlediğiniz önem derecesine göre bir yedekleme planı tasarlatın. Düzenli bir şekilde yedek alınmasını sağlayın, gerekiyorsa bu iş için yazılım çözümleri kullanın.
  • Asla ama asla aldırdığınız bu yedekleri aynı sunucu üzerinde tutmayın. (gülmeyin, bir çoğu böyle yapıyor, emin olun. ) Yedekleri başka sunuculara aldırın, bulut çözümleri kullanmayı deneyin.
  • Ağızın üzerinde bir erişim ve paylaşım politikası oluşturtun, herkesin herşeyi paylaşmasına izin vermediğiniz gibi bütün varlıklarınızı da herkese açmayınız. ( Saldırıların büyük kısmı size kızan bir çalışandan gelebileceği gibi, ağınızda iyi niyetle multimedia paylaşan çalışanınız networkunuzde açıklara sebebiyet verebilir.)
  •  Bütün bilgisayar ve sunuculara anti virüs programları kurdurup, sunucu kontrolü sağlanacak şekilde yapılandırılmasını sağlayın. Sunucu üzerinden güncellemeleri yapılacak şekilde yapılandırtın. Sunucudan düzenli güncellik ve saldırı raporları aldırıp, destek aldığınız firmadan gerektiğinde aksiyon almasını talep edin.
  • Kullanıcı bilgisayar ve sunucuların işletim sistemlerinin düzenli güncellendiğinden emin olun. Gerekiyorsa bu iş için yazılım çözümleri kullanın ve asla lisanssız işletim sistemi kullanmayın. ( Bu yazılımlar gerek güncellemeye kapalı olduğundan, gerekse kötü niyetli kişiler tarafından virüs yuvası olarak kullanıldıklarından zararlı olacaktır.)
  • Belirli aralıklarla işin ehli kişilerden güvenlik açığı taraması hizmeti alın, açıklarınızın kapanmasını sağlayın. Bir kere hizmet alıp bırakmak, her geçen gün başka bir açığın ve sızma yönteminin keşfedildiği Dünyada yetersiz kalacaktır.)
  • Dışarıdan gelen konuklarınızın internet kullanımları için ağınıza dahil olmalarını belirli politikalara bağlayın.
  • Kullandığınız kablosuz çözümleri savunmasız bırakmayın, hepsinde şifreli erişim ayarları yaptırın. Zaten erişim sağladığınız kişilerin internet kullanımlarını kanunen kayıt altına almanız gerekiyor.
  • Mümkünse (bence elzem olmakla birlikte) Acil Durum Planı tasarlatın. İşletmenizin günlük iş yapışını engelleyecek doğal olayların yanı sıra sistem kesintisi gibi senaryoları da önem derecesine göre puanlatın. Belirlenen senaryolara göre minimum düzeyde de olsa işletmenizin devamlılığını sağlayacak etkinlikleri planlayın. Mümkünse buna yönelik veri yedekleme merkezi desteği alın. Lokasyon dışında tuttuğunuz sunucular üzerinden hizmetin devam edebileceği bir çözüm belirletin.
  • Networkunuzdeki kullanıcılarınızı lokal admin yetkileri ile iş yapmalarına ihtiyacınız yok. Onlara sadece kullanıcı yetkisine sahip kullanıcılar ile erişim sağlatın. Bilgisayarlara program kurulumu ve ayar yapılmasına izin vermeyin. Bunu tek elden yapmaya özen göstertin.
Elbette bu ve diğer önlemleri size belirli bir maliyeti olacaktır. Burada önemli olan sizin harcayacağınız bütçe ve kaybetmeyi göze alabildikleriniz arasındaki değerlendirmedir. Günlük muhasebe kayıtlarını tuttuğunuz, belki de bütün işlemlerinizi gerçekleştirdiğiniz sunucuların bir gün sizden çalınması, verilerinizin silinmesi ya da değiştirilmesi riskleri sizin için önemliyse bu yatırımları yapmaktan çekinmeyeceksinizdir. Her geçen gün hayatımıza daha çok giren ve işlerimizi kolaylaştıran Bilgi Teknolojileri dünyasının karmaşıklaştığı ve cephenin her geçen gün büyüdüğünü farkında olmanız önemli.