Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
başkanlığında 15.01.2013 tarihinde gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek
Kurulu'nun (BTYK) 25. toplantısında alınan kararların Bilişim sektöründe
çalışan herkes tarafından sektöre ilişkin dinamikleri daha iyi okuyabilmek adına
bilinmesi ve yorumlanması gerektiğini düşünüyorum. Gelecek vadede sektöre
ilişkin çizilecek stratejilerde sektörde yer alan her aktör bir şekilde
pozisyonunu almak durumunda kalacaktır. Bu açıdan alınan kararları okumak
sektöre yönelik herkesin kendine düşen payı bilmesi açısından da önemsenmeli
diye düşünüyorum.
Öncelikle
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun kimlerden oluştuğunu ve aldığı kararların
ne kadar bağlayıcı olabileceğini değerlendirelim kısaca. Bilim ve Teknoloji
Yüksek Kurulu, başbakanın başkanlığında, aralarında dört Başbakan Yardımcısının
yanı sıra 10 Bakanın da bulunduğu 90’dan fazla üst düzey yetkilinin görev
aldığı bir kuruldur. Ülkenin bilim ve teknoloji ile ilgili stratejilerinin
belirlendiği, stratejilere ilişkin kararların alındığı bir kuruldur Bilim ve
Teknoloji Yüksek Kurulu.
Gelelim
kararlara...
Alınan
kararlara tam metin olarak aşağıdaki listeden erişebilirsiniz.
Üstün Yetenekli Bireyler
Stratejisinin izlenmesi kararına göre kurulun 19. toplantısında almış olduğu Üstün
Yetenekli Bireyler Stratejisinin devamına karar verilmiştir. Karara göre
ülkemizde üstün yetenekli bireylerin eğitiminin iyileştirilmesine yönelik
olarak Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan önceki planın 2013-2017
yılları için de uygulanmasına karar verilmiştir. Bilim ve Teknolojinin
ülkemizde gelişmesi adına üstün yetenekli bireylerin bilim ve teknoloji iş
gücüne tam katılımının sağlanmasının önemsendiği yorumu bu karardan
yapılabilir.
e-Devlet Organizasyonu Yönetim
Modeli Çalışmaları kararına göre Ulusal Bilgi Toplumu Stratejileri doğrultusunda e-Devlet ile ilgili
eylemlerin hedeflenen sürelerde hayata geçirilmesi için gerekli koordinasyonu
sağlayabilecek, kamunun katılım ve sahiplenmesini de temin edecek üst seviye
bir yapının oluşturulması kararlaştırılmıştır. Son yıllarda kamu kurum ve kuruluşlarında
e-Devlet dönüşüm projeleri kapsamında kat edilen mesafe malumunuzdur. Eskiden
filmlerde gördüğümüz ve bizim ülkemizde ne zaman gerçekleşir ki acaba dediğimiz
çoğu hizmet teknolojinin gelişmesi ve bilişim sektöründeki aktörlerin
yetkinliklerinin artması ile gerçekleşmeye başlamıştır. Kurumsal sahiplenmenin
de sağlanması adına her kurumda bu konuya ilişkin üst düzey bir temsilcinin
belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Bakanlıkların e-Devlet projelerindeki üst
düzey danışmanlık ihtiyaçlarını karşılaması, kurumlar üstü ortak altyapı ve
projelerde e-Devlet Koordinasyon Kuruluna teknoloji danışmanlığı sağlamak üzere
teknik danışmanlık biriminin oluşturulmasına ve konuyla ilgili yetkin ve
tecrübe sahibi kamu kaynaklı kurum ve kuruluşlardan destek alınmasına da
ihtiyaç vardır şeklinde bir açıklama ile karar gerekçelendirilmiştir.
e-Devlet
Uygulamaları Hizmet Alımları için Firma Belgelendirme Sistemi Oluşturulması
kararına göre e-Devlet ihalelerine kabul edilecek firmalara yönelik Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı tarafından bir belgelendirme sisteminin oluşturulmasına,
gerekli olması halinde ihtiyaç duyulacak olan mevzuatın oluşturulması kararlaştırılmıştır.
Bu karara göre devlet kurumları kendilerine hizmet sunacak firmaları seçerken değerlendirmesi
tek bir merkezden, ortak kriterlere göre yapılan belgelendirme sonuçlarını
kullanabilecekler. Geçmişte ihale şartnamelerinde ön koşul olarak sunulan yeterlilikler,
farklı otoriteler tarafından sağlanan farklı kıstaslarla değerlendirilen çeşitli
sertifikasyonlardan ziyade ilgili bakanlık tarafından belirlenen ortak
kıstaslara göre firmalar değerlendirileceği için yetkinlik ve yeterlilik
değerlendirmesi anlamında ortak bir bakış ve değerlendirme süreci
işletilebilecektir. Firmalar için oluşturulacak belgelendirme sistemi ile
e-Devlet projelerinde ihtiyaç duyulan donanım, yazılım ve hizmet temini süreçlerinde
kalite artışı sağlanacak olması kararın gerekçesi olarak sunulmaktadır.
Ulusal Veri Merkezi
Çalışmalarının Yapılması kararına göre Kamu kurumlarının veri merkezlerinin birleştirilmesine
yönelik hukuki, teknik ve idari yapılanma modelinin oluşturulmasına ve Türkiye
Kamu Entegre Veri Merkezi’nin kurulması çalışmalarının yapılmasına karar
verilmiştir. Her kurum tarafından kendi imkanları ile farklı özelliklerde
gerçekleştirilen veri merkezi çalışmalarının ortaklaştırılması ve ortak bir
veri merkezinin oluşturulması ile amaçlanan kurumların tek merkezden yönetilen,
ortak kalitede bir veri merkezinden hizmet almalarını sağlamak, böylelikle hem
ölçek ekonomisinden faydalanarak kurum maliyetlerinin düşürülmesini sağlamak,
hem de veri merkezi işletim maliyetlerinden kurumları kurtarmanın amaçlandığı
düşünülebilir. Buradaki maliyet sadece alt yapı maliyeti olarak
algılanmamalıdır, veri yedekleme ve gerekli güvenlik alt yapısını sağlamada
yetersiz kalıp, verilerini kaybedecek olan bir kurumun maliyetleri paranın
ötesinde olabilir. Dünyadaki eğilimin de bu doğrultuda olduğu, gelişmiş
ülkelerde de büyük hacimlerde veri merkezlerinin kurulduğu ve böylelikle hem
alt yapı, hem de işletim maliyetlerinin düşürüldüğü ve siber saldırılara karşı
daha güvenli bir yapının kurulup, işletilebildiği açıklaması ile karar
gerekçelendirilmiştir. Kararı yorumlarsak gelecek vadede bahsi geçen veri
merkezinin oluşturulması, işletilmesi, belki merkeze yönelik yazılım
ürünlerinin tedarik edilmesine yönelik kamu ihtiyaçlarının doğacağı bir gerçek.
Kurumların İhtiyaç
Duyduğu Paket Program Çözümlerinin Toplu Alım Yöntemi ile Tedarik Edilmesi
kararına göre kamu kurum ve kuruluşları tarafından kullanımı tercih edilen ortak yazılım
ürünlerinin tedariği sürecinin ortak bir şekilde işletilmesi
kararlaştırılmıştır. Bu noktada kurumların ihtiyaçlarını ortaya koyan yazılım
envanterinin oluşturulması ve toplu alım modelinin geliştirilerek gerek
mükerrer yatırımların engellenmesi, gerekse maliyetlerin düşürülmesi
hedeflenmektedir. Bu noktada bilişim sektöründe faaliyet gösteren müteşebbisler
geliştirdikleri yazılımların envantere girebilmesi için hem ürün kalitelerini
yüksek tutmak, hem de kamu kurumlarının ihtiyaçlarını daha yakından takip etmek
durumunda kalacaklar, bu da uzun vadede sektörün gelişmesini tetikleyecektir
diye düşünüyorum. Uluslar arası yazılım şirketleri ise alımlar tek merkezden
olacağı için belki de satış operasyonlarını yeniden yapılandırmak durumunda
kalacaklardır.
Sağlık Alanının
Öncelikli Alan Olması kararına göre AR-GE faaliyetlerinde sağlık alanı öncelikli alan olarak ilan edilmiştir. Gerekçe
kısmında yapılan açıklama ile ülkemizin sağlık alanındaki ithalatının
ihracatından oldukça yüksek olduğu, sağlık alanında gerçekleştirilecek AR-GE
faaliyetleri ile ihracat rakamlarının artırılabileceği ve dengenin
sağlanabileceği vurgulanmaktadır. Bu noktada devletten teşvik almayı düşünen
girişimci arkadaşların sağlık alanına yönelik fikirler geliştirmelerini
önerebilirim.
Alınan kararları
bilişim teknolojilerindeki aktörlerden, girişimci adaylarına, bilişim
çalışanlarından, üniversite öğrencilerine genel bir kitlenin değerlendirmesi
gerektiğini düşünüyorum.
Özetle e-Devlet
projeleri için üst düzey bir yönetim metodunun geliştirileceği ve projelerin
kurum ölçeğinde sahiplenmesinin sağlanması adına oluşturulacak kurulun,
kurumlar içerisinde üst düzeyde temsil edileceği,
Oluşturulacak olan
ulusal veri merkezi ile kurumların yükleri ve maliyetleri azaltılacak ve
merkezi işletim sağlanacağı için kurumlar bireysel kaynaklarla veri merkezine
yönelik bir işletim sağlama yükünden kurtulacaklardır. Girişimci ve sektörde
faaliyet gösteren aktörler açısından okunabilecek ise oluşturulacak ulusal veri
merkezine yönelik iş fırsatlarının doğabileceği ve sürecin yakından takip
edilmesinin avantajlı olabileceğidir.
Kurumların yazılım
ihtiyacının büyük ihtimalle DMO gibi bir ortak kurum üzerinden sağlanması,
kurumlar açısından gereksiz yatırımların önlenmesi ve daha uygun maliyetler ile
ihtiyaçların giderilebilmesi imkanın sağlayacaktır. Girişimcilerin ilgili
envanterde yerlerini alabilmeleri için belirli kalite standartlarını
oluşturmaları ve envantere girebilmek adına gerekli süreci takip etmeleri
gerekecektir diye düşünüyorum. Uluslar arası yazılım sağlayan güçlü firmaları
ise ortak bir müzakere süreci beklemektedir. Belki de bu kuruluşlar satış
operasyonlarını yeniden organize etmek durumunda kalacaklardır.
Sağlık alanının
yatırım yapılacak öncelikli alan olarak ilan edilmesi girişimci adayları
tarafından doğru okunmalı, üzerinde düşündükleri inovatif fikirleri sağlık
bilişim ya da sağlık teknolojileri alanın yönlendirmelerinin faydalı
olabileceği şeklinde okunabilir.
0 yorum:
Yorum Gönder